Kıdem Tazminatı Nedir?
Kıdem
tazminatı; iş akdinin sona erdiği her durumda değil, yasada sayılan durumlarda
ve bir yıllık kıdeme sahip olan işçilere kıdemleri oranında ve son
ücretleri üzerinden işveren tarafından ödenir.
Kıdem Tazminatının Şartları Nelerdir?
1) En az bir yıllık kıdem süresi;
İşçinin
kıdem tazminatına hak kazanabilmesi için iş akdinin sona erdiği tarihte
işyerinde en az bir yıllık kıdeminin bulunması zorunludur. 1475 sayılı İş
Kanunu’nun 14. maddesinde de belirtildiği gibi “ işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince
her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem
tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme
yapılır.”
2) İş akdinin belirli nedenlerde
sona ermesi;
1475
sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinde sayılan hallerden biri nedeniyle sona
ermesidir. Belirtmek gerekir ki işçinin kıdem tazminatına hak kazanabilmesi
için yalnızca bu sebeplerle değil ölümü halinde de mirasçıları kıdem
tazminatına hak kazanabilmektedirler. İş
kanununun 14.maddesinde sayılanların dışında (örneğin; tarafların anlaşması,
belirli sürenin dolması gibi) iş akdini son bulması halinde işçi kıdem
tazminatına hak kazanamaz ancak iş akdine işinin lehine olacak şekilde kanunda
sayılan hallerin dışında işçinin kıdem tazminatına hak kazanabileceği
öngörülebilir.
İş
kanunu 14. maddesi uyarınca; işveren tarafından yapılan fesihlerde, bir
yıldan fazla kıdemi olan işçinin kıdem tazminatı almasını engelleyen tek durum;
feshin işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışı nedeniyle İ.K.
md. 25 uyarınca haklı nedenle yapılmasıdır.
İşçinin kıdem tazminatı
alamayacağı halleri sayacak olursak ;
a.) Hizmet akdi yapıldığı sırada
bu akdin esaslı noktalarından biri hakkında yanlış vasıflar veya şartlar
göstermek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler vermek veya sözler söylemek gibi
hallerle işverenin işçiyi yanıltması
b.) İşveren, işçinin veya
ailesinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler söyler veya davranışlarda
bulunması veyahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve
isnatlarda bulunulması
c.) İşçinin işverenin başka bir
işçisine cinsel tacizde bulunması
d.) İşçinin işverene yahut onun
ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması veya 84 üncü
maddeye aykırı hareket etmesi.
e.) İşçinin, işverenin güvenini
kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak
gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması.
f.) İşçinin, işyerinde, yedi
günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi.
g). İşçinin işverenden izin
almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir
ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda
üç işgünü işine devam etmemesi.
h.) İşçinin yapmakla ödevli
bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi.
ı.) İşçinin kendi isteği veya
savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan
veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya
ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve
kayba uğratması
Bu hallerde
kıdem tazminatına hak kazanılamaz.
İş
kanununun 17. ve 18. maddesine göre iş akdinin süreli fesih yoluyla sona
erdirilmesi halinde de işçi lehine kıdem tazminatı hakkı doğar.
İş
akdinin işçi tarafından feshinde; işçi iş akdini İş Kanunu’nun 24. maddesi
uyarınca haklı nedenle feshederse kıdem tazminatına hak kazanır. Yani iş
akdinin işçi tarafından feshinde işçinin kıdem tazminatı hakkının doğabilmesi
için bu feshin; sağlık nedenlerine, işverenin ahlak ve iyi niyet
kurallarına aykırı davranışlarına ve zorlayıcı nedenlere dayanarak
gerçekleştirilmiş olması gerekmektedir.
Yasadışı
lokavta maruz kalan işçilerde iş akitlerini Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi
Kanunu’nun 70.maddesinin 3.fıkrası uyarınca feshederlerse kıdem tazminatı talep
edebilirler. İşçinin süreli fesihle,
uygulamada yaygın olarak kullanılan adıyla “istifası” halinde kıdem tazminatı
hakkından yoksun kalmasının istisnasını “işçinin muvazzaf askerlik hizmetine
gitmesi”, “yaşlılık aylığından yararlanması” veya “kadın işçinin evlenmesi”
nedeniyle iş akdine son vermesi oluşturur.
İş
Kanununun 14. Maddesinin 1. fıkrasının 4. bendine göre emeklilik hakkının elde edilmesi veya bu kapsamda gereken sigortalılık süresi ve prim gününün doldurulması
nedeniyle iş sözleşmesinin işçi
tarafından feshedilmesi halinde de
kıdem tazminatı hakkı doğmaktadır. Ancak bunun için işçinin sosyal
sigortalar kurumuna müracaat ederek kurumdan kıdem tazminatı alabilir yazısını
alması gerekmektedir. Daha sonra
kurumdan alınan bu yazıyı işçi işverene ibraz ediyor ve işveren de son
çalıştığınız iş yerinde ne kadar süre çalışmışsanız o sürenin karşılığı olan tazminat hakkınızı
size veriyor.
Stj.Av.Murat Yıldız
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder