İŞ HUKUKU ve İŞÇİLİK ALACAKLARI

İŞ HUKUKU ve İŞÇİLİK ALACAKLARI

30 Kasım 2016 Çarşamba

Alt İşveren Asıl İşveren İlişkisi Muvazaa

                                                                                                                                 
Alt İşveren Asıl İşveren İlişkisi Muvazaa

            Alt işveren asıl işveren ilişkisindeki muvazaadan bahsetmeden önce hukukumuzdaki “muvazaa” kavramına kısaca değinmekte yarar görüyorum;
           
Muvazaa kavramı; özel borç ilişkileri ile ilgili olduğundan dolayı genel anlamda Borçlar Hukuku konuları arasında yer alan muvazaa, bir hukuki ilişki (sözleşme) taraflarının dışarıya karşı bir işlem yapmış olarak görünmelerine (göstermelerine) rağmen gerçekte hiçbir hukuki işlem yapmamak veya gösterdiklerinden başka bir işlem yapmak konusunda anlaşmalarını ifade etmektedir. Üçüncü kişilerde yanlış kanı uyandırmaya yönelik olarak tarafların ortak iradeleriyle gerçekleştirdiği bir olgu olan muvazaaya, bir hukuki işlemin hemen her noktasında (örneğin, sözleşmenin niteliği, içeriği ve hatta tarafları konusunda) rastlanabilir.
           
İş hukukunda muvazaa kavramı; İş Kanunu’nun 2.maddesinin 7.fıkrasında  “Asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz. Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler. İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemez.” denilmek suretiyle hem alt işverenlik ilişkisinin kurulması ile ilgili yasak ve kısıtlamalara yer verilmiş, hem de bu bağlamda iş hukukundaki “muvazaa” olgusunun içeriği ve hukuki karşılığı düzenlenmiştir.
        
 Alt İşverenlik İlişkisinde Muvazaa Görünümleri (Özel Muvazaa Halleri)

A- Asıl İşverenin İşçilerinin Alt İşveren Tarafından İşe Alınarak Çalıştırılmaya Devam Ettirilmek Suretiyle Haklarının Kısıtlanması

B- Asıl İşverenin İşçisinin Alt İşveren Olması

C- Asıl İşin Bir Bölümünde Uzmanlık Gerektirmeyen İşlerin Alt İşverene Verilmesi

D- Genel Olarak Alt İşverenlik İlişkisinin Muvazaalı Olması;

            İş Kanunu’nun 2/7. maddesinde, asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle haklarının kısıtlanamayacağı ve daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamayacağı belirtildikten sonra, “…Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler…” Denilmiştir. Bu durumda, şekil olarak yasal koşullara ve kısıtlamalara uygun görünse bile, asıl işveren – alt işveren ilişkisinin genel olarak muvazaalı olduğu, yani üçüncü kişileri aldatmak amacıyla yalnızca görüntüde var olduğu anlaşılırsa, alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görecektir. Buradaki “genel olarak asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olması” olgusunu, yukarıda açıklanan Borçlar Hukukundaki genel muvazaa tanımı ve koşulları içerisinde yorumlamak gerekmektedir. Öte yandan, burada İş Kanunu’nda belirtilen muvazaa karinelerinin dışında genel bir muvazaa hali söz konusu olacağından, muvazaanın ispatı da genel hükümlere göre bunu iddia eden işçi tarafı üzerinde kalacaktır.

Asıl İşveren ile Alt İşveren arasındaki muvazaa ilişkisinin idare tarafından denetlenmesi;
            Alt işveren; iş kanunu uyarınca kendi işyerinin tescili için asıl işverenden aldığı yazılı alt işverenlik sözleşmesi ve gerekli belgelerle birlikte bildirim yapmakla yükümlüdür. Bölge müdürlüğünce tescili yapılan bu işyerine ait belgeler gerektiğinde iş müfettişlerince incelenir. Yapılan inceleme sonucunda muvazaalı işlemin tespiti halinde gerekçeli yapılan bu tespit işverenlere tebliğ edilir. Bu rapora karşı işverenler tarafından 6 iş günü içinde iş mahkemelerine itiraz edilebilir. Yapılan itiraz üzerine verilen kararlar kesindir. Eğer rapora 6 iş günü içinde itiraz edilmezse ya da mahkeme yapılan işlemi muvazaalı bularak tespiti onamışsa tescil işlemi iptal edilir ve işçiler başından itibaren asıl işverenin işçisi sayılırlar.
            Ayrıca iş kanunun 98. maddesi uyarınca işyerini muvazaalı olarak bildiren asıl işveren ile alt işveren veya vekillerine ayrı ayrı idari para cezası verilir.

Muvazaalı alt işveren ilişkisinin yaptırımı;
            Muvazaalı alt işveren asıl işveren ilişkisinin yaptırımı 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinin 7.fıkrasında yer verilmiştir. Bu hükme göre; “Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görülecektir.” Bu durumda işverenler yaptıkları alt işveren sözleşmelerinde amaçladıkları sonuçlara ulaşamayacak ve bu işlemlere muhatap olan işçiler baştan itibaren taşeronun değil asıl işverenin işçisi sayılacaklardır. Böyle olunca da işçiler yasadan, iş akdinden ve toplu iş sözleşmesinden doğan haklarını ve alacaklarını asıl işverenden talep edebileceklerdir.
            Muvazaalı alt işveren ilişkisi uygulama da genellikle işverenin muvazaalı alt işveren ilişkisi kurmak amacıyla işçilerinin iş akitlerini feshetmesi ardından işçilerinde onlara karşı işe iade davası açmasıyla ortaya çıkmaktadır.
            Buna mukabil bazı durumlarda muvazaalı alt işveren ilişkisi kurmak amacıyla işveren tarafından işçilerin iş akitleri feshedilmekte, ancak bunlara daha az ücret ve çalışma koşulları ile görünürde alt işveren yanında çalışmaları önerilmektedir. Yapılan bu öneriyi kabul eden işçilerin aynı gün ya da takip eden günde işe alındıkları görülmektedir.
            Bu konuyla alakalı bir Yargıtay kararında; davacı işçi davalı belediye işyerinde çalışırken asli işi olan temizlik işlerinin dava dışı bir şirkete devredilmesi üzerine iş sözleşmesinin feshedilip, ertesi gün diğer taşeron şirket tarafından işe alınıp daha düşük ücret ve çalışma koşulları altında çalışmaya başlamıştır. İş kanunu 2.maddesinin 7. fıkrası uyarınca asıl işveren işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz(...)alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılacaktır…işin taşerona devri nedeniyle yapılan geçerli sayılamayacaktır…feshin geçersizliğinin tespitine…taşeron tarafından  çalıştırıldığı dönem için ücret ve diğer haklarının eksik olan kısmının davalı asıl işverence ödenmesi gerektiğine karar verilmiştir.
            Görüleceği üzere bizimde katıldığımız gibi muvazaalı olarak yapılan alt işveren asıl işveren ilişkisinde; muhatap olan işçinin işe giriş çıkışlarının geçersiz sayılıp en başından itibaren asıl işverenin işçisi sayılıp eksik ödenen ücretin ve diğer haklarının asıl işverenden istenmesi gerekmektedir.


                                                                                                          Stj. Av. Murat YILDIZ




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder