Alt İşveren Asıl İşveren İlişkisi Muvazaa
Alt
işveren asıl işveren ilişkisindeki muvazaadan bahsetmeden önce hukukumuzdaki
“muvazaa” kavramına kısaca değinmekte yarar görüyorum;
Muvazaa kavramı; özel borç ilişkileri ile ilgili olduğundan dolayı
genel anlamda Borçlar Hukuku konuları arasında yer alan muvazaa, bir hukuki
ilişki (sözleşme) taraflarının dışarıya karşı bir işlem yapmış olarak
görünmelerine (göstermelerine) rağmen gerçekte hiçbir hukuki işlem yapmamak
veya gösterdiklerinden başka bir işlem yapmak konusunda anlaşmalarını ifade
etmektedir. Üçüncü kişilerde yanlış kanı uyandırmaya yönelik olarak tarafların
ortak iradeleriyle gerçekleştirdiği bir olgu olan muvazaaya, bir hukuki işlemin
hemen her noktasında (örneğin, sözleşmenin niteliği, içeriği ve hatta tarafları
konusunda) rastlanabilir.
İş hukukunda muvazaa kavramı; İş Kanunu’nun 2.maddesinin
7.fıkrasında “Asıl işverenin işçilerinin
alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle
hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt
işveren ilişkisi kurulamaz. Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren
ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri
başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler.
İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler
dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemez.” denilmek suretiyle hem
alt işverenlik ilişkisinin kurulması ile ilgili yasak ve kısıtlamalara yer
verilmiş, hem de bu bağlamda iş hukukundaki “muvazaa” olgusunun içeriği ve
hukuki karşılığı düzenlenmiştir.
Alt İşverenlik İlişkisinde
Muvazaa Görünümleri (Özel Muvazaa Halleri)
A- Asıl İşverenin İşçilerinin Alt İşveren Tarafından İşe Alınarak
Çalıştırılmaya Devam Ettirilmek Suretiyle Haklarının Kısıtlanması
B- Asıl İşverenin İşçisinin Alt İşveren Olması
C- Asıl İşin Bir Bölümünde Uzmanlık Gerektirmeyen İşlerin Alt
İşverene Verilmesi
D- Genel Olarak Alt İşverenlik İlişkisinin Muvazaalı Olması;
İş
Kanunu’nun 2/7. maddesinde, asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından
işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle haklarının
kısıtlanamayacağı ve daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren
ilişkisi kurulamayacağı belirtildikten sonra, “…Aksi halde ve genel olarak asıl
işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt
işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem
görürler…” Denilmiştir. Bu durumda, şekil olarak yasal koşullara ve
kısıtlamalara uygun görünse bile, asıl
işveren – alt işveren ilişkisinin genel olarak muvazaalı olduğu, yani
üçüncü kişileri aldatmak amacıyla yalnızca görüntüde var olduğu anlaşılırsa,
alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak
işlem görecektir. Buradaki “genel olarak asıl işveren-alt işveren ilişkisinin
muvazaalı olması” olgusunu, yukarıda açıklanan Borçlar Hukukundaki genel
muvazaa tanımı ve koşulları içerisinde yorumlamak gerekmektedir. Öte yandan,
burada İş Kanunu’nda belirtilen muvazaa karinelerinin dışında genel bir muvazaa
hali söz konusu olacağından, muvazaanın ispatı da genel hükümlere göre bunu
iddia eden işçi tarafı üzerinde kalacaktır.
Asıl İşveren ile Alt İşveren arasındaki muvazaa ilişkisinin idare
tarafından denetlenmesi;
Alt
işveren; iş kanunu uyarınca kendi işyerinin tescili için asıl işverenden aldığı
yazılı alt işverenlik sözleşmesi ve gerekli belgelerle birlikte bildirim
yapmakla yükümlüdür. Bölge müdürlüğünce tescili yapılan bu işyerine ait
belgeler gerektiğinde iş müfettişlerince incelenir. Yapılan inceleme sonucunda
muvazaalı işlemin tespiti halinde gerekçeli yapılan bu tespit işverenlere
tebliğ edilir. Bu rapora karşı işverenler tarafından 6 iş günü içinde iş
mahkemelerine itiraz edilebilir. Yapılan itiraz üzerine verilen kararlar
kesindir. Eğer rapora 6 iş günü içinde itiraz edilmezse ya da mahkeme yapılan
işlemi muvazaalı bularak tespiti onamışsa tescil işlemi iptal edilir ve işçiler
başından itibaren asıl işverenin işçisi sayılırlar.
Ayrıca
iş kanunun 98. maddesi uyarınca işyerini muvazaalı olarak bildiren asıl işveren
ile alt işveren veya vekillerine ayrı ayrı idari para cezası verilir.
Muvazaalı alt işveren ilişkisinin yaptırımı;
Muvazaalı alt
işveren asıl işveren ilişkisinin yaptırımı 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2.
maddesinin 7.fıkrasında yer verilmiştir. Bu hükme göre; “Aksi halde ve genel
olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul
edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi
sayılarak işlem görülecektir.” Bu durumda işverenler yaptıkları alt işveren
sözleşmelerinde amaçladıkları sonuçlara ulaşamayacak ve bu işlemlere muhatap
olan işçiler baştan itibaren taşeronun değil asıl işverenin işçisi
sayılacaklardır. Böyle olunca da işçiler yasadan, iş akdinden ve toplu iş
sözleşmesinden doğan haklarını ve alacaklarını asıl işverenden talep edebileceklerdir.
Muvazaalı
alt işveren ilişkisi uygulama da genellikle işverenin muvazaalı alt işveren
ilişkisi kurmak amacıyla işçilerinin iş akitlerini feshetmesi ardından
işçilerinde onlara karşı işe iade davası açmasıyla ortaya çıkmaktadır.
Buna
mukabil bazı durumlarda muvazaalı alt işveren ilişkisi kurmak amacıyla işveren
tarafından işçilerin iş akitleri feshedilmekte, ancak bunlara daha az ücret ve
çalışma koşulları ile görünürde alt işveren yanında çalışmaları önerilmektedir.
Yapılan bu öneriyi kabul eden işçilerin aynı gün ya da takip eden günde işe
alındıkları görülmektedir.
Bu
konuyla alakalı bir Yargıtay kararında; davacı işçi davalı belediye işyerinde
çalışırken asli işi olan temizlik işlerinin dava dışı bir şirkete devredilmesi
üzerine iş sözleşmesinin feshedilip, ertesi gün diğer taşeron şirket tarafından
işe alınıp daha düşük ücret ve çalışma koşulları altında çalışmaya başlamıştır.
İş kanunu 2.maddesinin 7. fıkrası uyarınca asıl işveren işçilerinin alt
işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle
hakları kısıtlanamaz(...)alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl
işverenin işçisi sayılacaktır…işin taşerona devri nedeniyle yapılan geçerli
sayılamayacaktır…feshin geçersizliğinin tespitine…taşeron tarafından çalıştırıldığı dönem için ücret ve diğer
haklarının eksik olan kısmının davalı asıl işverence ödenmesi gerektiğine karar
verilmiştir.
Görüleceği
üzere bizimde katıldığımız gibi muvazaalı olarak yapılan alt işveren asıl
işveren ilişkisinde; muhatap olan işçinin işe giriş çıkışlarının geçersiz
sayılıp en başından itibaren asıl işverenin işçisi sayılıp eksik ödenen ücretin
ve diğer haklarının asıl işverenden istenmesi gerekmektedir.
Stj. Av.
Murat YILDIZ

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder