Anayasamızın
50.maddesinde belirtildiği gibi; kimsenin, yaşına, gücüne ve cinsiyetine
uymayan işlerde çalıştırılamayacağını, kadınlar, küçükler ile ruhsal ve
bedensel açıdan yetersizliği olan çalışanların, çalışma şartları
bakımından özel olarak korunacağını hükme bağlamıştır.
Anayasada,
yasalarda, ilgili tüzük ve yönetmeliklerde kadın işçilere pozitif bir ayrıcalık
tanınması kadın işçinin fizyolojik doğasından kaynaklanan nedenlerle bazı işlerde
çalıştırılmaması veya öznel durumundan kaynaklanan sebeplerle kadın çalışanlara
özel imtiyazlar tanınması eşit davranma ilkesini zedelememekte aksine daha
etkin bir şekilde tesisine katkı sağlamaktadır. Bu husus Uluslararası
Çalışma Örgütü (ILO) ile yapılan sözleşmelerde de koruma altına alınmıştır.Bu
sebeple kadın işçilerin çalışma koşulları hem 4857 sayılı İş Kanunu’nda hem de
ilgili tüzük ve yönetmeliklerde derinlemesine düzenlenmiştir.
Kadın işçiden kasıt; Medeni durumuna bakılmaksızın on
sekiz yaşını doldurmuş kadın işçileri kastetmektedir.
Kadının
Doğum ve Doğum Sonrası Çalışması Hakkında 183 sayılı Uluslararası Çalışma
Örgütü (ILO) Sözleşmesi 4. madde ile kadınlara doğum nedeniyle
verilecek iznin 14 haftadan az olamayacağı hükmü getirilmiş, doğum
sonrası verilecek iznin işçinin çalıştığı ülkedeki mevzuat çerçevesinde belirleneceğini
ancak bu iznin de 6 haftadan az olamayacağı belirtilmiş; 8. madde ile
kadının hamilelik nedeniyle ayrıldığı işine tekrar aynı pozisyonda ve
çalışma koşullarında geri dönebilmesi imkanı getirilmiş; 10. madde ile
kadının çalışma sırasında bir veya daha fazla emzirme izni alması
düzenlenmiştir.
5510 sayılı
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici İş Göremezlik
Ödeneği başlıklı 18. Maddesi c bendinden de Sigortalı kadının analığı halinde,
doğumdan önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi
bildirilmiş olması şartıyla, doğumdan önceki ve sonraki sekizer haftalık
sürede, çoğul gebelik halinde ise doğumdan önceki sekiz haftalık süreye
iki haftalık süre ilave edilerek çalışmadığı her gün için geçici iş
göremezlik ödeneği ödenir. Kanunundan da anlaşılacağı üzere kadın işçilerin
doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam on altı
haftalık süre için çalıştırılmamaları esastır. Çoğul gebelik halinde bu süreler
doğumdan önce on, doğumdan sonra sekiz hafta olarak belirlenmiştir.
4857 Sayılı
İş Kanununun Analık halinde çalışma ve süt izni başlıklı 74. Maddesinde de
Kadın işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere
toplam on altı haftalık süre için çalıştırılmamaları esastır. Çoğul gebelik
halinde doğumdan önce çalıştırılmayacak sekiz haftalık süreye iki hafta süre
eklenir. Ancak, gebe olan işçinin sağlık durumu çalışma koşullarına uygun
olduğu takdirde, doktorun onayı ile kadın işçi isterse doğumdan önceki üç
haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda, kadın işçinin çalıştığı
süreler doğum sonrası sürelere eklenir ibaresi yer almaktadır.
Diğer bir deyişle, doğuma üç hafta kalıncaya kadar çalışan bir kadın işçi, doğum öncesi sekiz haftalık izin süresinin beş haftasını çalışarak geçirdiğinden, bu süreyi doğum sonrasına aktarabilecek ve böylece doğum sonrası sekiz haftalık izin süresine söz konusu beş haftanın da eklenmesi ile toplam on üç hafta izin kullanabilecektir.
Diğer bir deyişle, doğuma üç hafta kalıncaya kadar çalışan bir kadın işçi, doğum öncesi sekiz haftalık izin süresinin beş haftasını çalışarak geçirdiğinden, bu süreyi doğum sonrasına aktarabilecek ve böylece doğum sonrası sekiz haftalık izin süresine söz konusu beş haftanın da eklenmesi ile toplam on üç hafta izin kullanabilecektir.
Kadın
işçilerin doğumdan önce ve sonra sekizer haftalık sürelerde çalıştırılmaları
yasak olduğu için bu sürelerde işe gelmeyen kadın işçinin hizmet
akdi işverence feshedilemez. Yasa koyucu bu sayede doğum iznine ayrılmış
işçinin işveren tarafından bu sebeple işten çıkarılmasının ve işveren
tarafından haklı feshin önüne geçmiştir.
Doktor
raporu ile gerekli görüldüğü takdirde, gebe işçi sağlığına uygun olan kendi
işyeri dışında olan başka bir işverenin yanında daha hafif işlerde çalıştırılabilir.
Bu durumda kendi işvereni ücretten indirim yapılmaz. Başka bir işe geçiş
yapılması teknik ve elverişli olarak mümkün değilse, kadın işçinin
güvenlik ve sağlığının korunması için gerekli süre içinde, kadın işçinin
de istemesi halinde ücretsiz izinli sayılması sağlanır. Bu süre, yıllık ücretli
izin hakkı hesabında dikkate alınmaz.
Stj. Av.
Murat YILDIZ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder